24 Aralık 2021 Cuma

Ömer Hayyam / Harold Lamb

Kitabın Adı: Ömer Hayyam

Yazarı: Harold Lamb

Yayınevi: Kaknüs Yayınları

Sayfa Sayısı: 304

    Merhaba, bugün biyografik roman sayılabilecek bir eser ile karşınızdayım. Harold Lamb'ın kaleme aldığı, Ömer Rıza Doğrul'un Türkçeye tercüme ettiği Ömer Hayyam kitabını inceleyeceğiz bugün.
    Harold Lamb, 1892'de Amerika'nın New Jersey eyaletinde doğmuştur. Gözleri, kulakları ve dili sakat hâlde dünyaya gelen bu çocuk, küçük yaştan beri kendisini okumaya vermiş, gözlerinin bozulmasına sebep olduğu halde, amcasının kütüphanesindeki eserlerin hemen hepsini okumuştur. Columbia Üniversitesi'nde tahsil görürken Asya milletlerinin tarihine merak sarmış ve o sıralarda bazı hikayeler yazmaya başlamıştır. Ömer Hayyam adlı eserini de 1934'de kaleme almıştır.
    Hayyam, benim her zaman dikkatimi çeken bir şahsiyet olmuştur. Bence yazdığı şiirler gerçekten büyük bir aklın ürünleri. Rubailerini okurken gerçekten onun üstün bir anlayışa sahip olduğu düşüncesine kapılıyor insan. Bununla beraber Hayyam, günümüzde dahi hâlâ üzerine bir çok tartışmaların olduğu, hakkında herkesin farklı fikir beyan ettiği birisi olması dolayısıyla da dikkat çekici bir şahsiyet bence. Bilhassa mensup olduğu mezhep hakkındaki tartışmalar bir hayli fazla. Bu tartışmalara sebep olan en büyük neden de şüphesiz kaleme aldığı şiirleri. Şiirlerinde sürekli şaraptan söz etmesi ve kendisinin de şaraba düşkün birisi olduğunun söylenmesi... Ömer Hayyam ile alakalı konuşacak olursak yazacaklarım çok uzayacak o yüzden biz gelelim eserimize. :) 
    Eser, Harold Lamb tarafından Ömer Hayyam hakkında az çok romanlaştırılmış bir eser yazmak amacıyla kaleme alınmıştır. Kitabın çevirmeni Ömer Rıza Doğrul ise bu eseri  inceleyerek kendisine göre kusurlu gördüğü yerlerde düzeltmelere gitmiş aslında bir tercümeden ziyade eseri yeniden yazmış kendi tabiriyle Türkçeleştirmiş ve Türkleştirmiştir. 
    Roman, Ömer Hayyam, Melikşah, Nizamülmülk ve Hasan Sabbah etrafında gelişen olayların anlatıldığı keyifli bir tarihi roman. Az biraz ortaçağ tarihine merakı olanların bileceği üzere Hasan Sabbah ve Nizamülmülk'de tarihimiz açısından ilginç ve önemli şahsiyetlerdir ayrıca bu üçlü arasındaki ilişkide oldukça dikkat çekicidir. Özellikle ben Ömer Hayyam'ın Hasan Sabbah ile olan ilişkisine bu kadar derinden yaklaşan bir eseri daha önce okumamıştım bu yüzden bu kitabın en dikkatimi çeken bölümlerinin o kısımlar olduğunu söyleyebilirim. Ortaçağ tarihine merak duyanların severek okuyacakları bir kitap olduğu kanaatindeyim. Kendi adıma bu kitap da iyi ki okumuşum dediklerim arasında yerini aldı. Kitabı okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim. 

Not: Bir sonraki kitabımız Cengiz Aytmatov'dan Elveda Gülsarı ile en kısa zamanda görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın...






9 Aralık 2021 Perşembe

İnsanın Anlam Arayışı / Victor E. Frankl


Kitabın Adı: İnsanın Anlam Arayışı

Yazarı: Victor E. Frankl

Yayınevi:  Okuyan Us Yayınları

Sayfa sayısı: 170

''Victor E. Frankl, Holokost'tan (Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin—kaynaklara göre ölü sayısı değişir—sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımkurtulan Yahudi nörolog ve psikiyatrdır. Varoluşçu psikolojinin bir türü olan ve ''Psikoterapinin Üçüncü Viyana Okulu'' olarak bilinen logoterapinin kurucusudur.''
    Ben yazar ve kitabıyla kız kardeşim sayesinde tanıştım. Aylarca bu kitabı okumam için beynimi kemirdi durdu. Benden umudu kestiği sıralarda kitabı okumaya karar verdim ve sayesinde iyi ki okumuşum dediğim kitapların arasına bir yenisi eklendi. 😊
    Eser, genel olarak yazarın II. Dünya Savaşı sırasında bir mahkum olarak toplama kamplarındaki deneyimlerini anlatmaktadır aslında ama kitabın içeriğini sadece bundan ibaretmiş gibi anlatmak kitaba yapılacak en büyük haksızlık olurdu herhalde çünkü bu konuyla alakalı yazılmış onlarca kitap, çekilmiş binlerce film var zaten. Bu kitapta ise bugüne kadar anlatılanlara ilaveten, esirlerin kamp hayatında maruz kaldıkları şiddetin, onların ruhlarında açtığı yaralara, kırdığı onur ve gururlarına değinilmektedir. Yani bir psikolog olan yazarımız olayın daha çok psikolojik tarafıyla ilgilenmiştir aslında. Böylesi bir ortamda insan olarak kalabilmek, geleceğe dair ümitvar olabilmek mümkün müdür? İnsan için yaşamanın bir anlamı kalmış mıdır? Yazarımıza göre yaşamın anlamını bulabilmemiz için öncelikle bir amacımız olmalıdır. Hatta acının vazgeçilmez olduğu anlarda acının bile bir anlamı vardır. Peki sizce toplama kampındaki bir esir, hayatına devam edebilmek, onu anlamlandırabilmek için kendisine bir amaç bulabilir mi? Aranızda bu sorunun cevabına ve insanın en aciz olduğu anlardaki psikolojisine dair merak duyanlarınız varsa bu kitabı okumaya davetlisiniz. Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.

Not: Bir sonraki kitabımız Harold Lamd 'dan Ömer Hayyam ile en kısa zamanda görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın...



Yaşar Kemal /İnce Memed II

Kitabın Adı: İnce Memed II Yazarı: Yaşar Kemal Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Sayfa Sayısı: 459      Uzun zamandır bloğumla ilgilenemedim. ...